Mimari Tasarım YL Yaz Okulu

MİMARİ TASARIM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
YAZ OKULU ATÖLYELERİ

11 Temmuz – 30 Temmuz 2016
santral
istanbul Kampüsü

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı kapsamında, 2015-2016 akademik yılında Mimarlık Yüksek Lisans Yaz Okulları’nın ilki düzenlenecektir. Uluslararası mimarlık ortamıyla bütünleşmek ve farklı kültürlerden tasarımcıların bir arada üretebilmelerine olanak sunmak adına, uluslararası mimarlık pratiğinin dikkate değer isimlerinin yaz dönemlerinde kısa dönemli atölyeler verdiği Mimari Tasarım Yüksek Lisans Yaz Atölyeleri serisinin ilki ile ilgili ayrıntılı bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.

Her atölye, 5 kredilik bir lisans (4 kodlu dersler seçildiğinde) ya da Yüksek lisans (5 kodlu dersler seçildiğinde) seçmeli dersi yerine sayılacaktır.

STÜDYO NO: 1 (ARCH 477 / ARCH 561)

UNDER THE ROOF // JEANNETTE KUO & ÜNAL KARAMUK

http://www.karamukkuo.com


Haftada 5 gün / 11-23 Temmuz 2016

Düz çatı, Modernizm’in mimarlığa yaptığı en uzun süreli, yaygın ve tartışmalı katkılardan biri. Her ne kadar Modernizm’in öncüleri, geleneksel çatı biçimlerinin sorgulanmadan uygulamalarını eleştirmişseler de bugün, düz çatının aynı sorgulanmayan durumda olduğu söylenebilir. Düz çatı ilk başta kullanılabilen ek bir yüzey olarak ortaya çıktıysa da, zaman içinde mekansal tekdüzelik üreten bir durum haline gelmiştir. Bu noktada, çatının potansiyellerini keşfetmek adına, çatıyı sadece bir dışa vurum aracı olarak değil de mimari bir mekan olarak yeniden ele almanın zamanıdır.

Çatı altı mekanı çağlar boyunca, macera ve gizem (büyükannenin tavan arası), sosyal statü (dar gelirlerin yaşadığı Paris çatıları), güzellik ve rahatlık (çiftlik evi çatıları) gibi farklı atmosfer ve tutkuları temsil etmiştir. Çatı, çok katlı bir yapıda kaçınılmaz olarak “öteki” mekanı üreterek binanın karakterini oluşturur ve diğer katlardan ayrılır. Çatı mekanı ve çatı görünümü; bu iki karakterin birleşiminden oluşur.

Mekanın, dışavurumun ve performansın karmaşık birlikteliğinden oluşan çatı, sadece iklim ve hava koşullarının bir sonucu olarak ortaya çıkmaz; aynı zamanda, strüktürün ve bina kullanımının iç mantığının da bir sonucudur. Işık, ısı ve hava; barınağın ekolojik anlamda iç konforunun sağlanması amacıyla, çatı formu ve yüzeyi sayesinde kontrol edilir ya da yönlendirilir. Her ne kadar, günümüz ekolojik çatısı bitkilerden ve foto-voltaiklerden oluşan yeşil çatı olarak tariflense de, daha derin ekolojik sorularla uğraşmak adına performatif zarfın anlaşılması gereklidir. Bu atölye kapsamında, sadece biçimsel değil, mekansal sonuçları da düşünmek adına bu sorular ele alınacaktır.

Tasarım yaklaşımları uzun süredir mimari nesneyi ve sistemi, mekan deneyiminden daha öncelikli hale getirdi. Bu atölye, mekanı ve tasarımı öncelikli hale getirerek bu bağlamda gerekli araçları ve teknikleri araştırmak üzerine kurgulandı. Atölye sürecinde, fotoğraf ve büyük ölçekli maketlerle çalışmak, mekansal algı üretimi için gerekli olan tasarım sürecinin parçalarını oluşturacaktır.

Atölyede, tarihsel, performatif ve mekansal dışavurum üzerinden farklı çatı tipolojilerini kapsayan bir araştırmayı takiben, günümüz yapılarındaki spekülatif çatı eklentileri tartışılacaktır. Mevcut strüktürler üzerinden öznel okumalar yapılarak kurallar ve kısıtlamalar tanımlanacaktır. Mevcut duruma eklemlenme kadar strüktür, ışık ve mekan arasındaki ilişkinin anlaşılmasına da özen gösterilecektir.

Son olarak çatı eklentileri, sadece kentsel dokuya kattıkları mekansal zenginlik açısından değil, kentsel yoğunlaşma stratejileri bakımından da araştırılacaktır. Kentsel toprağın değerli ve yenilenemez olduğunu kabul edersek, ekolojik yapılar inşa etmeyi kentsel genişleme ve inşa alışkanlıklarımız üzerinden yeniden düşünmemiz gerekmekte. Her zaman yeni yapılar inşa etmektense, mevcut yapılara eklemlenerek genişlemek için yollar bulmalıyız. Çatı, bu anlamda bir başlangıç noktası oluşturabilir.


STÜDYO NO: 2 (ARCH 478 / ARCH 562)

WHEN THE FUTURE LOOKED BRIGHT WE DIDN’T WEAR SHADES // BERNARD KHOURY

http://www.bernardkhoury.com

Haftada 6 gün / 25-30 Temmuz 2016

Altın çağında, genç Arap milletleri ilham verici modern kentsel projeler ürettiler. Ulus-devlet tanımının çöktüğü dünyamızda, bu iddialı ürünleri yeniden incelemek cesaret verici görünmekte. Bu örtük ve cansız strüktürler yeniden işlevlendirilme anlamında büyük bir potansiyele sahip. Bu bağlamda, onları yeniden keşfetme zamanının geldiği söylenebilir.

Arap modernist projesinin tohumları Avrupalı koloni güçleri tarafından atıldı. Emperyalizmin zirve yaptığı çağlarda, endüstriyel gücün ve sömürgecilik iddiasının taçlandırılması amacıyla Avrupa başkentlerinde büyük fuarlar ve sergiler yapılmaktaydı. Bu adımları takiben 1950’lerde, bağımsızlığını yeni kazanmış Arap ülkelerinin başkentleri “uluslararası fuarlar” düzenlemeye başladılar. Bu anlamda inşa edilen anıtsal yapılardan ilki 1955’te Şam’da, bir yıl sonra ise Bağdat’ta yapıldı.

Çağının eğilimlerine göre iddialı bir proje olan Trablus Uluslararası Fuarı ise Oscar Niemeyer tarafından Fouad Chebab’ın genç Lübnan Cumhuriyeti’nin başbakanı seçildiği 1958’den hemen sonra yapıldı.Kuzey Lübnan’ın başkentinde 70 hektarlık bir alanda, bahçeler ve nehirler ile vurgulanmış fuar kapsamında müzeler, tiyatrolar, konut birimleri ve resmi konaklama yapıları bulunmaktaydı. İnşaat 1967’de başladı ve iç savaşın çıkması sonucu kesintiye uğradı. İleri bir aşamaya gelmesine rağmen yapı hiçbir zaman tamamlanamadı. Fuar yapıları farklı milis grupları tarafından işgal edildi, Suriye ordusu tarafından kuşatıldı, yağma edildi ve yıkıma uğratıldı.

Bugün bu büyüleyici yapılar iflas eden milli bir projenin hareketsiz ve terkedilmiş kalıntıları olarak durmakta. Bu yapılar, ölümsüz, haşmetli, sessiz, değişmeyen ve geçiciliğin zıttı ölü bedenler gibidir. Bu bağlamda atölye, farklı yapılardaki araçları kullanarak Arap Modernine dair örnekleri yeniden ziyaret etmeyi amaçlamakta.

Uzlaşmacı bir tarihin olmadığı bir bölgede, yabancı aktörler kendi yöntemlerini yaratmalıdır. Bu nedenle, öğrencilerden Fuar’la ilgili kendi öznel hikayelerini oluşturmaları beklenmektedir. Atölye, bir zamanlar var olana dönmek gibi fetişist bir yöntem izlemekten uzaktır. Onun yerine, bu hayaleti manipüle ederek ondan hala bir anlam çıkarmaya yönelik bir harekettir. Atölye kapsamında, bu anlamı ortaya çıkarmaya çalışırken, fuarı meydana getiren sosyo-politik ve ekonomik bağlamın karşıtı olan günümüz durumunun acı gerçeklerini dikkate alan bir yöntem izlenecektir.

BAŞVURU KOŞULLARI:

BİLGİ Lisansüstü Öğrencileri için Başvuru Belgeleri:
  • Fen biilimleri Enstitüsüne verilmek üzere, Program Koordinatörü tarafından imzalanmış, ARCH 561 ve / veya ARCH 562 kodlu yaz okulu derslerini almak istediğini belirten başvuru Dilekçesi
  • Belgeler Lisansüstü Öğrenci İşleri Ofisi’ne teslim edilecektir.
  • Başvuru ücreti:
    BİLGİ’nin lisansüstü programlarına kayıtlı öğrenciler için ücretsizdir.
BİLGİ Lisans Öğrencileri için Başvuru Belgeleri:
  • Öğrenciler http://yazokulu.bilgi.edu.tr adresinde belirtilen BİLGİ Yaz Okulu başvuru adımlarını uygulayarak kayıt yaptırabilirler. Lisans dersi olarak saydırmak için ARCH 477 ve / veya ARCH 478 kodlu derslerin seçilmesi gerekmektedir.
  • Başvuru ücreti:
    Tüm BİLGİ lisans öğrencileri için 5 kredilik bir ders ücreti: 1875 TL
BİLGİ Öğrencisi Olmayanlar için Başvuru Belgeleri:
  • Transkript fotokopisi / diploma / öğrenci belgesi
  • Geçerli kimlik belgesi fotokopisi
  • Fen Bilimleri Enstitüsü’ne verilmek üzere, Program Koordinatörü tarafından imzalanmış, ilgili yaz okulu derslerini almak istediğini belirten başvuru dilekçesi
  • Bütün belgeler Lisansüstü Öğrenci İşleri Ofisi’ne teslim edilecektir.
  • Lisansüstü Öğrenci İşleri Takım Yöneticisi: Burcu Erzurumlu; burcu.erzurumlu@bilgi.edu.tr
  • Başvuru ücreti:
    Nakit ödeme: 2.645 TL
    Taksitli ödeme: 2.702 TL
    Detaylı bilgi için, lütfen Öğrenci Muhasebesi Ofisi’nden Elizabet Nalbandiyan ile iletişime geçin. elizabet.nalbandiyan@bilgi.edu.tr

Son Başvuru Tarihi: 28 Haziran 2016

Detaylı bilgi için; Lütfen Mimari Tasarım Lisansüstü Program Koordinatörü Evren Aysev Deneç ile iletişime geçin. evren.aysev@bilgi.edu.tr